account for

English-Turkish Translation

  1. sebebi … olmak, izah etmek.
    That accounts for it: Şimdi anlaşıldı/Demek sebebi bu idi.
    There
    is still much to be accounted for: Daha izah edilmesi gereken çok şey var.
    I can't account for it: Bunu izah edemiyorum.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

account for one's expenses
masrafların hesabını vermek Verb
account for one's expenses
masraflarının hesabını vermek Verb
render an account for one's expenditures
masraflarının hesabını vermek Verb
ask someone to account for
sormak Verb
be asked to account for
sorulmak Verb
account for ... as ...
...'i ... olarak muhasebeleştirmek Verb, Accounting
account for sth
bir şeyin hesabını vermek Verb
account for sth
nedenini açıklamak Verb
call someone to account for having done sth
birinden hesap sormak Verb
call someone to account for sth
birisinden bir şeyin hesabını sormak Verb
call someone to account for sth
birinden bir şeyin hesabını sormak Verb
have to account for sth
zorunda kalmak Verb
have to account for sth
bir şeyden mesul olmak Verb
have to account for sth
bir şeyin hesabını vermek Verb
open a tick account for sb
(Br) biri için veresiye hesabı açmak Verb
sell for the account for sb
biri namına satmak Verb
ac for one's own account
kendi hesabına çalışmak
account to someone for sth
birine bir şeyin hesabını vermek Verb
application for an account
hesap açtırma başvurusu
bargain for account
(Br) borsada vadeli muamele
business for one's own account
kendi işi
business for own account
kendi işi
buy for account
alivre almak Verb
by order an for account of
'nın emrine ve hesabına
by order and for account of
...'nın emrine ve hesabına
cheque only for account
bankadaki hesabın matlubuna geçirilerek ödenen çek
cheque only for account
takas ve mahsup çeki
cheque only for account
bankalardaki hesabın matlubuna geçirilerek ödenen çek
dealing for the account
vadeli iş
dealing for the account
(Br) vadeli iş
dealings for the account
veresiye alışveriş
duty for consignee's account
gümrük resmi alıcı tarafından ödenecektir
for account convenience
muhasebe kayıtlarını kolaylaştırmak için
for foreign account
dış ülkedeki hesaba
for foreign account
yabancı hesaba
for foreign account
dış ülkelerdeki hesaba
for my own account
hesabıma
for my own account
bana kalırsa
for my own account
kendi hesabıma
for my sole account
yalnız kendi hesabıma
for one's own account
kendi hesabına
for the account of
hesabına, namına.
for your account and risk
sizin hesap ve riskinize
insurance for account of third party
üçüncü bir şahıs namına sigorta
insurance for own account
kendi hesabına sigorta
loan for account of others
bankaların piyasadan senet iştira etmeleri ve şehir dışı müşterilerine ikrazda bulunmaları Noun
only for account
takas ve mahsup üzere
order for an account
hesap verilme sırası
purchase for the account of
(Br) vadeli satış
remit $ 1000 for sb's account
birinin hesabına 1000 dolar havale etmek Verb
sale for the account
alivre satış
sale for the account
(borsa , Br) vadeli satış
sale for the account
vadeli (borsa) satış
securities dealt in for the account
vadeli menkul değerler Noun
sell for the account of sb
biri namına satmak Verb
settle for account
kredili satmak Verb
settled for account
tasfiye edilmiş hesap
stock transaction for third account
borsa komisyonculuğu
to sell for the account
taksitli satmak Verb
to sell for the account
vadeli satmak Verb
trade for own account
(ticaret) kendi hesabına
trade for own account
kendi hesabına iş yapmak Verb
trade for third account
komisyonculuk
transaction for one's own account
kendi hesabına yapılan işlem
transaction for own account
kendi hesabına yapılan işlem
transaction for the account
borsada vadeli işlem
transaction for the account
(Br) borsada vadeli işlem
transactions for third account
yabancılar için yapılan (komisyonlu) işlem
work for one's own account
kendi hesabına çalışmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database